FETÖ/ PDY terör örgütüne üyelik ya da yardım nedeniyle işinden uzaklaştırılan işçinin sonradan ücret talep edebilmesinin mümkün olup olmadığı
Ülkemizde 2016 yılında yaşanan FETÖ/PDY darbe girişimi nedeniyle birçok insan hakkında soruşturma ve dava açılmıştır.
Açılan bu soruşturma ya da davalar nedeniyle birtakım işverenlerin (özellikle belediye, sendika, kamu tüzel kişilikleri gibi kamuda çalışan işverenlerin) haklarında soruşturma ve kovuşturma bulunan işçilerini işten çıkarmak yerine işten uzaklaştırdıklarını ya da iş sözleşmelerini askıya aldıkları görülmüştür. Bu askı durumu bazen valilikler tarafından kamu kurumlarına gönderilen liste halinde yazılar nedeniyle bazen de işverenin tasarrufunda gerçekleşmiştir.
Önemle belirtmek gerekir ki bu yazımız kadrolu ya da kadrosuz iş sözleşmesiyle bağlı çalışan işçi statüsüne sahip kişiler için geçerlidir. Devlet memuru statüsüne sahip kişiler hakkında yasal düzenleme olup (KHK) sonradan haklarında takipsizlik ya da beraat kararı verilenlerin başvurusu halinde arada açıkta geçen sürede maaş ve ücret haklarını almalarında sakınca yoktur.
İşçiler hakkında ise konuyla bağlantılı olarak doğrudan bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Her şeyden önce 4857 sayılı İş Kanunu’nda terör örgütüne üyelik ya da yardım nedeniyle veya bu anlama benzer şekilde düzenlenmiş bir askı süresi ya da açığa alma gibi bir kurum düzenlenmemiştir. Nitekim bahsedilen soruşturma veya davalar aylar hatta çoğunlukla yıllar boyunca sürmektedir. Bu süreçte işçi işten de çıkarılmamakta ve iş sözleşmesi İş Kanunu’nda tanımlanmayan bir şekil ve sürede askıda kalmaktadır.
İşçinin hakkında takipsizlik ya da beraat kararı verilmesi ve işe geri başlaması halinde ise arada geçen sürede ücret ve diğer haklarının kendisine ödenip ödenmeyeceği gündeme gelmektedir.
Kural olarak işçinin ücreti, çalışmasının karşılığıdır. İş Kanunu’nda tanımlı haklar ve süreler haricinde bir çalışma yoksa işçiye ücret ödenmesi de gerekmez. Bu nedenle ilk bakışta olayımızla ilgili arada geçen zamanda çalışma olmadığı için ücrette istenemeyeceği bir görüştür.
Ancak FETÖ/PDY darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar olağanüstü durumlar olduğu gibi bu nedenle bir işçinin fazla sürelerle işten uzaklaştırılması da olağanüstüdür. Hukukta, uyuşmazlık olağanüstü dahi olsa hukuk yaratmak, çözüm bulmak mahkemelerin görevidir.
Bu açıklamalar ışığında işverenin soruşturma ya da kovuşturma(dava) nedeniyle işçinin iş sözleşmesini askıya aldığı veya işçiyi işten uzaklaştırdığı durumlarda her şeyden önce çalışmama durumunun işçiden kaynaklı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Gerçektende işçi, işi yapmasına engel bir durum nedeniyle kendi kusurundan kaynaklı olarak değil, hakkında yürütülen soruşturma ya da dava nedeniyle işveren tarafından işe kabul edilmemektedir. Sonrasında bu engel halin haksızlığı takipsizlik ya da beraat kararıyla sabit hale geldiğinde ise askıya konu nedenin ortadan kalktığı ve işçinin işe yeniden başladığı durumda da işçinin bir kusuru bulunmamaktadır. Bu durum esasında bir nevi işverenin temerrüdü kurumuna benzer olup gerek bu nedenle gerekse 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin devlet memurları için öngörülen ödemenin kıyasen uygulanması ve bu durumda olan işçilerin ücretlerini dava yoluyla talep etmeleri mümkündür.
Konuyla ilgili hukuk büromuz emsal nitelikte işçi lehine karar elde etmiş olup özellikle hem aradan geçen zamanda işleyen faiz hem de askı durumunun uzunluğu durumları hesaplanacak işçilik alacak miktarını arttırmaktadır.